Dünyayı kandırmak istediğinizde doğruyu söyleyin.
- When you want to fool the world, tell the truth.
Beni salak yerine koymaya çalışmayı durdur.
- Stop trying to play me for a fool!
Aptal parasının kıymetini bilmez.
- A fool and his money are soon parted.
O öğrenciye aptal deme.
- Don't call that student a fool.
Maskaralık etmeyi bırak.
- Stop playing the fool.
Mark'ın maskaralığı zaten Rosa'yı hasta ediyor.
- Mark's foolery is already making Rosa sick.
Seni aptal yerine koymak zor mu?
- Is it hard to fool you?
Tom kendini aptal yerine koymak istemedi.
- Tom didn't want to make a fool of himself.
Parayı ona verdiğim için beni enayi yerine koydu.
- She fooled me into giving her the money.
Tom kesinlikle hepimizi enayi yerine koydu.
- Tom certainly fooled us all.