a person who is not a member of a greek organization

listen to the pronunciation of a person who is not a member of a greek organization
Englisch - Türkisch

Definition von a person who is not a member of a greek organization im Englisch Türkisch wörterbuch

independent
{s} bağımsız

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi. - At that time, Mexico was not yet independent of Spain.

Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi. - The treaty made Texas independent.

independent
{s} özgür

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

O daha bağımsız olmak istiyor. - She wants to be more independent.

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Tom çok başına buyruktu. - Tom was very independent.

Oğlum her zaman çok başına buyruktu. - My son has always been very independent.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
Englisch - Englisch
independent
a person who is not a member of a greek organization

    Silbentrennung

    a per·son who I·s not a Mem·ber of a Greek or·ga·ni·za·tion

    Türkische aussprache

    ı pırsın hu îz nät ı membır ıv ı grik ôrgınızeyşın

    Aussprache

    /ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈnät ə ˈmembər əv ə ˈgrēk ˌôrgənəˈzāsʜən/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈnɑːt ə ˈmɛmbɜr əv ə ˈɡriːk ˌɔːrɡənəˈzeɪʃən/
Favoriten