O, gerçek bir ayyaştı.
- He was a real drunkard.
Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler.
- Children, fools and drunkards tell the truth.
Onlar yerde yatan bir sarhoş gördüler.
- They saw a drunkard lying in the road.
Sarhoş senin hoşlanmadığın biridir ve o senin kadar çok içer.
- A drunkard is somebody you don't like and who drinks as much as you do.