Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.
- In living through these uncertain times, it is necessary to be flexible and not be a captive to traditional values.
Tom hâlâ esir tutuluyor.
- Tom is still being held captive.
Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.
- Consider yourselves my prisoners.
Grant, 14.000 tutsak aldı.
- Grant took 14,000 prisoners.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.