a person who is banished or rejected

listen to the pronunciation of a person who is banished or rejected
Englisch - Türkisch

Definition von a person who is banished or rejected im Englisch Türkisch wörterbuch

outcast
dışlanmış kimse
outcast
{i} toplum dışına itilmiş kimse; aforoz edilmiş/kovulmuş kimse
outcast
aforoz edilmiş
outcast
kovulmuş
outcast
toplumdan dışlanmış
outcast
toplumdan atılmış
outcast
{s} toplumdan kovulmuş
outcast
{i} serseri

Tom bir serseri gibi hissetti. - Tom felt like an outcast.

Bir serseri olmak istemiyorum. - I don't want to be an outcast.

outcast
{s} kimsesiz

Hem Tom hem de Mary kendilerini kimsesiz gibi hissettiler. - Tom and Mary both felt like outcasts.

outcast
{s} toplum dışına itilmiş; aforoz edilmiş/kovulmuş
outcast
mahrum bırakılmış
outcast
toplumdan atılmış kimse
outcast
{i} kimsesiz tip
outcast
dışlanmış

Hem Tom hem de Mary kendilerini dışlanmış gibi hissettiler. - Both Tom and Mary felt like outcasts.

Tom bir dışlanmış gibi hissettiğini söyledi. - Tom said he felt like an outcast.

Englisch - Englisch
{n} outcast
a person who is banished or rejected

    Silbentrennung

    a per·son who I·s banished or rejected

    Türkische aussprache

    ı pırsın hu îz bänîşt ır ricektıd

    Aussprache

    /ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈbanəsʜt ər rēˈʤektəd/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈbænɪʃt ɜr riːˈʤɛktəd/
Favoriten