a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married

listen to the pronunciation of a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married
Englisch - Türkisch

Definition von a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married im Englisch Türkisch wörterbuch

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı. - A small, but vocal minority, disrupted the meeting.

Kadınlar bir azınlık değildir. - Women are not a minority.

minor
ufak

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

Ufak detaylar hakkında endişelenme. - Don't worry about the minor details.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor. - The law prohibits minors from smoking.

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir. - In Germany you're a minor if you're younger than 18 years old.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
Englisch - Englisch
minor
a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married

    Silbentrennung

    a per·son who has not yet reached the age of 20 and has not le·gal·ly mar·ried

    Aussprache

Favoriten