a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person

listen to the pronunciation of a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
Englisch - Türkisch

Definition von a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person im Englisch Türkisch wörterbuch

somebody
{i} biri

Biri bu tabağı kırdı. - Somebody has broken this dish.

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var. - There's somebody coming up the stairs.

somebody
{i} birisi

Onun bir gün birisi olacağından eminim. - I'm sure he's going to be somebody someday.

Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım. - Let me out, somebody. I'm locked in.

somebody
bir kimse
somebody
önemli birisi
somebody
{i} kimisi
somebody
{z} biri, birisi, bir kimse: Somebody telephoned you. Biri sana telefon etti. i., k.dili. önemli biri, hatırı sayılır biri
somebody
{i} şahsiyet
somebody
hatırı sayılır kimse
somebody
{i} önemli kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

somebody
büyük şahsiyet
somebody
{i} bazısı
somebody
{i} kimse

O onun biri olduğunu düşünüyor ama aslında hiç kimse değil. - He thinks he is somebody, but really he is nobody.

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

Englisch - Englisch
somebody
a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
Favoriten