a person under the age of 18 years

listen to the pronunciation of a person under the age of 18 years
Englisch - Türkisch

Definition von a person under the age of 18 years im Englisch Türkisch wörterbuch

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa. - I wish there were more minority languages in Tatoeba.

Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı. - A small, but vocal minority, disrupted the meeting.

minor
ufak

Tom ufak bir kazaya karıştı. - Tom was involved in a minor accident.

Sergi ufak bir skandala neden oldu. - The exhibition caused a minor scandal.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz. - You're under arrest for endangering the welfare of a minor.

Reşit olmayanlar buraya giremez. - Minors can't come in here.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
Englisch - Englisch
minor