Seni iyi bir diş hekimi ile tanıştırayım.
- Let me introduce you to a good dentist.
Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
- You'd better see a dentist at once.
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
- She advised him to see the dentist, but he said he didn't have enough time to do so.
Bugün dişçiye gittim.
- Today I went to the dentist's.
Diş doktoruna gitsen iyi olur.
- You had better go to the dentist.
Sen hâlâ bir diş doktorusun, değil mi?
- You're still a dentist, aren't you?
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
Çocuğum diş hekimini sevmez.
- My child dislikes the dentist.