a person or animal that can give birth or lay eggs

listen to the pronunciation of a person or animal that can give birth or lay eggs
Englisch - Türkisch

Definition von a person or animal that can give birth or lay eggs im Englisch Türkisch wörterbuch

female
dişi

Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi. - A male crocodile ate a female dog.

O köpek erkek mi yoksa dişi mi? - Is that dog male or female?

female
kadın

Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz? - Do you prefer a male or female doctor?

O ilk Japon kadın astronot olacak. - She will be the first female Japanese astronaut.

female
dişi fiş
female
(Tıp) kadın cinsine mahsus
female
dişilere ilişkin
female
{s} dişil

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder. - The peacock's beautiful tail helps it attract females.

Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir. - The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.

female
s., i. dişi
female
dişi hayvan veya bitki
female
dişi dişil kadın cinsine mahsus
female
{s} kadınlara ait
female
{i} kız

1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı. - Since 1990, eleven female students received the award.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

female
{i} dişi canlı
Englisch - Englisch
female
a person or animal that can give birth or lay eggs

    Silbentrennung

    a per·son or a·ni·mal that Can give birth or lay eggs

    Türkische aussprache

    ı pırsın ır änımıl dhıt kın gîv bırth ır ley egz

    Aussprache

    /ə ˈpərsən ər ˈanəməl ᴛʜət kən ˈgəv ˈbərᴛʜ ər ˈlā ˈegz/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈænəməl ðət kən ˈɡɪv ˈbɜrθ ɜr ˈleɪ ˈɛɡz/
Favoriten