Sigortalı olduğunu umuyorum.
- I hope you're insured.
Evim tam sigortalıdır.
- My house is fully insured.
O kötü bir gün için kendini sigortalattı.
- He insured himself for a rainy day.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.