Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.
- My elder brother got a position in a big business.
Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.
- He was groomed from a young age to take over the family business.
Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
- Our trading companies do business all over the world.
Tom ticaret okuluna gitmek istediğini söyledi.
- Tom said he wanted to go to business school.
Köle ticareti kazançlı bir işti.
- Slavery was a lucrative business.
İş konusunda senin yardımını istiyorum.
- I want your help about business.
Onlar iş konuşuyorlardı.
- They were talking business.
Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
- It's my business to investigate such things.
Casuslar senin onların bilmesini istemediğin şeyleri bilmek için işlerini yaparlar.
- Spies make it their business to know things that you don't want them to know.
İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.
- We need to reorganize it in order to strengthen our business activities.
Uygun elbiseler iş yerinde çok önemlidir.
- Proper clothes count for much in business.
Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.
- My elder brother got a position in a big business.
I'm going to Las Vegas on business.