a person's experiences or biography

listen to the pronunciation of a person's experiences or biography
Englisch - Türkisch

Definition von a person's experiences or biography im Englisch Türkisch wörterbuch

times
kere

İki kere yedi on dörttür. - Two times seven is fourteen.

Dört kere beş 20'dir. - Four times five is 20.

times
defa

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı. - The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.

Savaş alanında defalarca kefeni yırttı. - He cheated death many times on the battlefield.

times
kez

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı. - These medicines should be taken three times a day.

times
kat

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor. - She knows ten times as many English words as I do.

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

times
zaman

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim. - I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var. - There are times when I find you really interesting.

times
günler

İyi günleri hatırlayalım. - Let's remember the good times.

Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım. - It was good chatting like old times. Let's talk again some time.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

times
çarpı

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı. - Tom has been struck by lightning three times.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

Piramitler antik çağda inşa edildiler. - The pyramids were built in ancient times.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
Englisch - Englisch
times

The Life and Times of Rosie the Riveter.

a person's experiences or biography

    Silbentrennung

    a person's experiences or bi·og·ra·phy

    Türkische aussprache

    ı pırsınz îkspîriınsîz ır bayägrıfi

    Aussprache

    /ə ˈpərsənz əkˈspərēənsəz ər bīˈägrəfē/ /ə ˈpɜrsənz ɪkˈspɪriːənsɪz ɜr baɪˈɑːɡrəfiː/
Favoriten