Ben burada bir desen görüyorum.
- I'm seeing a pattern here.
Bir desene dikkat ettiniz mi?
- Have you noticed a pattern?
Tom bir model fark etti.
- Tom noticed a pattern.
Tom bir model gördüğünü düşündü.
- Tom thought he saw a pattern.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
- Let me teach you the patterns of the verb.
O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
- She won't conform to the town's social patterns.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
- Patterns of married life are changing a lot.
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
- Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.
Çini mürekkebi boya olarak kullanıldığı zaman ilginç bir yapı üretir.
- India ink produces an interesting pattern when used as a dye.
Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
- I can see some intricate patterns in the picture.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
- Let me teach you the patterns of the verb.
O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
- She won't conform to the town's social patterns.
Ben bir motif görmeye başlıyorum.
- I'm beginning to see a pattern.
Örüntüyü görmüyor musun?
- Don't you see the pattern?
... and you discover a very disturbing pattern. ...
... or Andre Schleifer, of people who set a direction and a pattern as they were students that then ...