Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
- I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
Japon satrancında kaç tane farklı parça var?
- How many different pieces are there in Japanese chess?
O, seramik eser yaparak zengin oldu.
- She became rich by making ceramic pieces.
Baba! Bu güzel sanat eserini nasıl anlayamıyorsun?
- Dad! How can you not understand this beautiful piece of art?
Ben üç parça mobilya satın aldım.
- I bought three pieces of furniture.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.