O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
- His colleagues gave him a present when he retired.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
- My colleagues welcomed me very warmly.
İspanya'da bir meslektaşımız var.
- We have a colleague in Spain.
Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.
- Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.
Onlar çalışma arkadaşlarımdır.
- They are both colleagues of mine.