O kadar fazla ödemeye param yetmez.
- I cannot afford to pay so much.
O kadar çok sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke so much.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Sizi çok güldürecek ne oldu?
- What happened to make you laugh so much?
O kadar çok sigara içmemeni tercih ederim.
- I'd rather you didn't smoke so much.
O kadar çok sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke so much.
Keşke bacağım bu kadar çok acımasa.
- I wish my leg didn't hurt so much.
Bu kadar gürültü yapmayın.
- Don't make so much noise.
There is only so much you can remember.