a particle of denying or refusing

listen to the pronunciation of a particle of denying or refusing
Englisch - Türkisch

Definition von a particle of denying or refusing im Englisch Türkisch wörterbuch

not
gayri
not
emes
not
değil

Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum. - I like to play sport for fun not for competition.

Ummak bir strateji değildir. - Hope is not a strategy.

not
yok

Penisiline alerjim yok. - I am not allergic to penicillin.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor. - Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.

not
katiyen

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
Englisch - Englisch
{a} not
a particle of denying or refusing

    Silbentrennung

    a par·ti·cle of de·ny·ing or re·fus·ing

    Türkische aussprache

    ı pärtıkıl ıv dînayîng ır rıfyuzîng

    Aussprache

    /ə ˈpärtəkəl əv dəˈnīəɴɢ ər rəˈfyo͞ozəɴɢ/ /ə ˈpɑːrtəkəl əv dɪˈnaɪɪŋ ɜr rəˈfjuːzɪŋ/
Favoriten