a part or other object per hundred

Englisch - Türkisch

Definition von a part or other object per hundred im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

percent

{i} hisse

Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var. - She has a 10 percent interest in the company.

Tom bu şirkette yüzde otuzluk bir hisseye sahip. - Tom has a thirty percent interest in the company.

percent

yüzde

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler. - Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

percent

i., s. yüzde: ten percent of his salary maaşının yüzde onu. a two percent price hike yüzde iki oranında bir zam

percent

{i} faiz getiren değerli kâğıt

percent

(Tıp) Yüzde, %.%_vKeyReturn% percentage Yüzde oranı

percent

{i} kâr payı

Englisch - Englisch

Definition von a part or other object per hundred im Englisch Englisch wörterbuch

percent

A resolution must receive fifty-one percent of the votes to pass.

Silbentrennung

a part or oth·er ob·ject per hun·dred

Türkische aussprache

ı pärt ır ʌdhır ıbcekt pır hʌndrıd

Aussprache

/ə ˈpärt ər ˈəᴛʜər əbˈʤekt ˈpər ˈhəndrəd/ /ə ˈpɑːrt ɜr ˈʌðɜr əbˈʤɛkt ˈpɜr ˈhʌndrəd/