a part of the body, conscience, the heart

listen to the pronunciation of a part of the body, conscience, the heart
Englisch - Türkisch

Definition von a part of the body, conscience, the heart im Englisch Türkisch wörterbuch

breast
{i} göğüs

Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum. - She has small breasts, but I don't mind.

Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum. - I'd like to have a test for breast cancer.

breast
meme

Sigara içmek meme kanserine neden olabilir. - Smoking can cause breast cancer.

Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir. - Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.

breast
{f} göğüs germek
breast
(Gıda) döş
breast
emcek
breast
sine
breast
{f} göğüslemek
breast
{i} yürek
breast
gönül
breast
breastbonegöğüs kemiği
breast
breastbandeyerin göğüs kayışı
breast
(Tıp) Göğüs toraks
breast
sinebent kayışı
breast
kalp
breast

O yeterince anne sütü içmiyor. - She doesn't drink enough breast milk.

O, halk içinde emzirmeye utanıyor. - She is embarrassed to breastfeed in public.

breast
kas kemiği
Englisch - Englisch
{n} breast
a part of the body, conscience, the heart
Favoriten