a part of the body, conscience, the heart

listen to the pronunciation of a part of the body, conscience, the heart
Englisch - Türkisch

Definition von a part of the body, conscience, the heart im Englisch Türkisch wörterbuch

breast
{i} göğüs

Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum. - She has small breasts, but I don't mind.

Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var. - Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.

breast
meme

Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir. - Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.

Mary meme kanserinden öldü. - Mary died of breast cancer.

breast
{f} göğüs germek
breast
(Gıda) döş
breast
emcek
breast
sine
breast
{f} göğüslemek
breast
{i} yürek
breast
gönül
breast
breastbonegöğüs kemiği
breast
breastbandeyerin göğüs kayışı
breast
(Tıp) Göğüs toraks
breast
sinebent kayışı
breast
kalp
breast

Sigara içmek meme kanserine neden olabilir. - Smoking can cause breast cancer.

O yeterince anne sütü içmiyor. - She doesn't drink enough breast milk.

breast
kas kemiği
Englisch - Englisch
{n} breast