a number of

listen to the pronunciation of a number of
Englisch - Türkisch
bir kaç
birtakım

Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var. - I have a number of influential friends.

Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu. - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.

birkaç

Birkaç arkadaş onu uğurladılar. - A number of friends saw him off.

Birkaç yolcu yaralandı. - A number of passengers were injured.

Bir dizi

Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı. - Fadil received a number of letters from Layla.

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı. - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.

bir miktar

Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu. - The councilor tabled a number of controversial motions.

Bir miktar kitap çalındı. - A number of books were stolen.

number of
birkaç

Birkaç yolcu yaralandı. - A number of passengers were injured.

Bugün birkaç öğrenci eksik. - A number of students are absent today.

number of
sayısı

Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı. - The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır. - The number of students going abroad to study is increasing each year.

number of
belirtilen
Number of
sayış
Englisch - Englisch
Several of

I spoke with a number of them about it.

Several

A number of people have commented on it.

several, numerous, many
a number
digit
a number of

    Silbentrennung

    a num·ber of

    Türkische aussprache

    ı nʌmbır ıv

    Aussprache

    /ə ˈnəmbər əv/ /ə ˈnʌmbɜr əv/

    Videos

    ... could double the number of these hubs and the jobs they create so get those ...
    ... We didn't ' we didn't also do something that I think a number of people across this ...
Favoriten