a nuisance or unpleasant problem

listen to the pronunciation of a nuisance or unpleasant problem
Englisch - Türkisch

Definition von a nuisance or unpleasant problem im Englisch Türkisch wörterbuch

headache
{i} baş ağrısı

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Hasta her zaman bir baş ağrısından şikayetçi. - The patient is always complaining of a headache.

headache
{i} baş belâsı

Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir. - Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.

headache
{i} başağrısı

Tom'un kötü bir başağrısı var. - Tom has a bad headache.

Başağrısı için evde bir ilaç var mı? - Is there a home remedy for headache?

headache
baş ağrı

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti. - At times, he suffered from a painful headache.

headache
güçIük
headache
{i} dert
headache
{i} dert, baş belası
Englisch - Englisch
headache

The clumsy filing system has been a huge headache.

a nuisance or unpleasant problem

    Silbentrennung

    a nui·sance or un·pleas·ant prob·lem

    Türkische aussprache

    ı nusıns ır ınplezınt präblım

    Aussprache

    /ə ˈno͞osəns ər ənˈplezənt ˈpräbləm/ /ə ˈnuːsəns ɜr ənˈplɛzənt ˈprɑːbləm/
Favoriten