Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
- There were a good many candidates for the position.
Birçok kişi oradaydı.
- A good many people were there.
Bir çocuk için epeyce bir zekaya sahip.
- He has a good deal of intelligence for a child.
Projeye epey para harcadık.
- We spent a good deal of money on the project.
En azından biri iyi vakit geçiriyor.
- At least somebody is having a good time.
Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.
- Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.