a nondurable good

listen to the pronunciation of a nondurable good
Englisch - Türkisch

Definition von a nondurable good im Englisch Türkisch wörterbuch

a good
birçok

Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı. - There were a good many candidates for the position.

Birçok kişi oradaydı. - A good many people were there.

a good
epey

Bir çocuk için epeyce bir zekaya sahip. - He has a good deal of intelligence for a child.

Projeye epey para harcadık. - We spent a good deal of money on the project.

a good
en az

En azından biri iyi vakit geçiriyor. - At least somebody is having a good time.

Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var. - Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.

a good
1. epey, epeyi, bir hayli; birçok: He was there a good while. Orada epey kaldı. A good many of the camellias were in bloom. Birçok kamelya çiçek açmıştı. 2. en az: They waited a good ten minutes. En az on dakika beklediler
a good
İyi bir
Englisch - Englisch
nondurable
a nondurable good

    Silbentrennung

    a non·du·ra·ble good

    Türkische aussprache

    ı nändûrıbıl gîd

    Aussprache

    /ə nänˈdo͝orəbəl gəd/ /ə nɑːnˈdʊrəbəl ɡɪd/
Favoriten