a necessary ingredient

listen to the pronunciation of a necessary ingredient
Englisch - Türkisch

Definition von a necessary ingredient im Englisch Türkisch wörterbuch

essential
ana
essential
esas

Kahkaha iyi bir ilişkide esastır. - Laughter is essential in a good relationship.

Benzetme esasen doğrudur. - The analogy is essentially correct.

essential
gerekli

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir. - It is essential to keep calm in a time of crisis and avoid going haywire.

Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir. - Being aware of what and how much we eat is essential to good health.

essential
şart
essential
gerekli olan şey
essential
esas özellik
essential
asıl gerekli şey
essential
{s} asıl, esas, temel, ana
essential
(İnşaat) temel gereksinim
essential
temel

Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim. - The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.

Bana kalan parayı sadece temel şeyler için harcamalıyım. - I must spend the money remaining to me only for essential things.

essential
başlıca
essential
essential mineral bir kayadaki esas maden essential oil bitkilerden elde
essential
{s} köklü
essential
(sıfat) köklü, esaslı, başlıca, gerekli, zorunlu, esans türünden
essential
gerçek
essential
{s} esans türünden
essential
temelli
Englisch - Englisch
essential
a necessary ingredient

    Silbentrennung

    a nec·es·sa·ry in·gre·di·ent

    Türkische aussprache

    ı nesıseri îngridiınt

    Aussprache

    /ə ˈnesəˌserē ənˈgrēdēənt/ /ə ˈnɛsəˌsɛriː ɪnˈɡriːdiːənt/
Favoriten