O, sinema biletini kaybetti.
- He lost his movie ticket.
Haftada bir kez sinemaya gider.
- She goes to the movies once a week.
Filmi görmek istiyorum.
- I'd love to see the movie.
Fransızca bir film görmek istiyorsun, öyle mi?
- You want to see a French movie, right?
Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.
- Our showroom made a hit with young ladies.
Çiçek sergisinde güllerini sergileyeceğim.
- I'm going to exhibit my roses at the flower show.
Tom'un güç antrenmanı sonuçları göstermeye başladı.
- Tom's strength training began to show results.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
Ugly Betty dünyadaki en popüler televizyon şovlarından biri.
- Ugly Betty is one of the most popular television shows in the world.
O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.
- He puts on a show of being impartial and unbiased, but I think he's just a guy with no opinion of his own.
Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat.
- This is a big opportunity for you to show what you can do.
Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz?
- Don't you think this is a good opportunity to show off your talents?
Bana işin inceliklerini gösterdi.
- He showed me the ropes.
İşe geri dönmeden önce sıcak bir duş istiyorum.
- I want a hot shower before I go back to work.
Filmi videoda izledim.
- I saw the movie on video.
Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.
- Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
Bu TV programı çocuklara yöneliktir.
- This TV show is aimed at children.
Hangi TV programı en çok seversiniz?
- Which TV show do you like the most?
Let's catch a show.
... it is to rent a movie and then play it on the Web, on your phone or on your tablet, ...
... doubles coveted by peter ustinov in the movie takaki ...