a mistake, blunder, sin, crime, offense

listen to the pronunciation of a mistake, blunder, sin, crime, offense
Englisch - Türkisch

Definition von a mistake, blunder, sin, crime, offense im Englisch Türkisch wörterbuch

error
yanlışlık

Bu telefon faturasında yanlışlıklar var. - There are errors in this phone bill.

error
yanlış

Bu bir yanlış değildir. - This is not an error.

Bu telefon faturasında yanlışlıklar var. - There are errors in this phone bill.

error
hata

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman? - Did the error occur right from the start or later on? - When?

Herkes onun hatasına güldü. - Everybody laughed at his error.

error
(Felsefe) yanılma

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir. - Trial and error is essential to progress.

error
(Tıp) erör
error
yanlış hareket
error
dalalet
error
galat yanlışlık
error
yanlış (düşünce/görüş/vb.)
error
{i} falso
error
(Mukavele) hata, yanlış; usul hatası
error
Yanlış, özellikle bir soruna neden olan yahut sonucu etkileyen hata
error
yanlış fikir
error
(Askeri) HATA: Hedefe vurmayan bir atımın orta vuruş veya orta paralanma noktası ile hedef arasındaki mesafe; yani sapma
error
clerical error yazı hatası
error
elde edilen sonuçla gerçek ölçü arasındaki muhtemel fark
error
spor oyuncu hatası
error
hata, sorun hata
error
(isim) yanlış, hata, yanlışlık, yanılgı, falso, suç
Englisch - Englisch
{n} error