a mirror; usually a ladies' dressing mirror

listen to the pronunciation of a mirror; usually a ladies' dressing mirror
Englisch - Türkisch

Definition von a mirror; usually a ladies' dressing mirror im Englisch Türkisch wörterbuch

glass
{i} kadeh

Tom Mary'ye bir kadeh uzattı. - Tom handed Mary a glass.

Tom Mary'ye bir kadeh şarap sundu. - Tom offered Mary a glass of wine.

glass
{i} cam

Tom bir cam parçası ile parmağını kesti. - Tom cut his finger on a piece of glass.

Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır? - Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology?

glass
{i} bardak

Lütfen bana bir bardak su ver. - Please give me a glass of water.

Bir bardak bira istiyorum. - I'd like a glass of beer.

glass
cam eşya
glass
camdan yapılmış

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı. - His castle was made of broken glass.

Şişe camdan yapılmıştır. - The bottle is made of glass.

glass
(Argo) met

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha. - There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.

Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir. - A mirror can be made out of metal or glass.

glass
(Gıda) cam kadeh
glass
(Askeri) cam levha
glass
cama ait
glass
coğ
glass
(isim) büyüteç, cam, bardak, ayna, kadeh, mercek, gözlük camı, sırça
glass
{f} cam takmak, camlamak
glass
{f} cam gibi yapmak
glass
(fiil) cam takmak, cam gibi yapmak, cam kaba koymak
glass
gIass blower cam ve şişe imal eden kimse
glass
(Askeri) CAM LEVHA (HV.): Foküs düzeyinde ışıklama esnasında filimin üzerine bastırıldığı bir cam levha
glass
{i} ayna

Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir. - A mirror can be made out of metal or glass.

Aynanın altında iki gözlük vardı. - There were two glasses under the mirror.

glass
cam elyafından bir çeşit kumaş
glass
adese glasses i
glass
(İnşaat) cam, bardak, gözlük
Englisch - Englisch
glass
looking glass
a mirror; usually a ladies' dressing mirror
Favoriten