a middle way between two extremes

listen to the pronunciation of a middle way between two extremes
Englisch - Türkisch

Definition von a middle way between two extremes im Englisch Türkisch wörterbuch

compromise
anlaşmaya varmak
compromise
{i} taviz

Bu konuda asla taviz vermemeliyiz. - We must never compromise on this.

compromise
uzlaşma,v.uzlaş: n.uzlaşma
compromise
{f} riske atmak
compromise
{i} ödün vererek anlaşmaya varma
compromise
(Askeri) GİZLİLİĞİN İHLALİ: Gizli kişilerin, tesislerin veya diğer mevcudatların, veya gizlilik dereceli bilgilerin veya malzemelerin yetkisiz kişilere verildiğinin bilinmesi veya bundan şüphelenilmesi
compromise
şerefini tehlikeye atmak
compromise
ikisinin ortası
compromise
uzlaşma hukuku
compromise
uyuşmak
compromise
şerefine gölge düşürmek
compromise
{f} uzlaştırmak
compromise
i. (tarafların karşılıklı ödün vererek yaptığı) anlaşma, uzlaşma, uyuşma. f
compromise
karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak, uzlaşmak. 2
compromise
{f} gölge düşürmek
compromise
{f} 1. karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak, uzlaşmak. 2
compromise
bazı şeylerden fedakârlık ederek varılan anlaşma zemini
compromise
(isim) uzlaşma, uyuşma, ödün, taviz, ödün vererek anlaşmaya varma
compromise
{i} uyuşma
compromise
(Tıp) baskı altında tutulan arzuları gizlemek suretiyle şuur tarafından kabul edileibilecek hale getirilmelerini sağlayan mental bir mekanizma, uyuşma, anlaşma
Englisch - Englisch
via media
compromise
a middle way between two extremes

    Silbentrennung

    a mid·dle way be·tween two extremes

    Türkische aussprache

    ı mîdıl wey bitwin tu îkstrimz

    Aussprache

    /ə ˈmədəl ˈwā bēˈtwēn ˈto͞o əkˈstrēmz/ /ə ˈmɪdəl ˈweɪ biːˈtwiːn ˈtuː ɪkˈstriːmz/
Favoriten