Ağacın altında bir yığın kozalak vardı.
- There was a pile of pinecones under the tree.
Bu otomobil bir çöp yığını.
- This car is a pile of rubbish.
Çantalar onun arkasında yığıldı.
- The bags were piled up behind him.
Bu otomobil bir çöp yığını.
- This car is a pile of rubbish.