a married woman

listen to the pronunciation of a married woman
Englisch - Türkisch

Definition von a married woman im Englisch Türkisch wörterbuch

married woman
evli kadın

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

wife
hanım
wife
{i} karı

Lütfen karına selam söyle. - Please say hello to your wife.

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez. - He never sees me without complaining about his wife.

wife
{i}

She's my wife - O benim eşim.

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır. - My wife Lidia is a beautiful, clever woman.

Eşimin adı Lidia Zarębowa. - My wife's name is Lidia Zarębowa.

wife
{i} zevce

Orbay Hatun Samsun sâhiline çıktı ve oradan Amasya'ya varıp Toruntay'ın zevcesi Gürcü hatunda misafir kaldı - Orbay Hatun landed to shore of Samsun and from there she was guest of Toruntay's wife Gürcü Hatun in Amasya.

wife
{i} (çoğ. wives) karı

She's my wife. O benim karım.

married woman
kadın

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

Tom, Mary'nin evli bir kadın olduğunu öğrendi. - Tom found out that Mary was a married woman.

wife
kadın

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı. - He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.

Sanırım, o kadın onun karısıdır. - That woman is his wife, I think.

a woman
bir kadın
feme covert
evli kadın
Englisch - Englisch
a married woman

    Silbentrennung

    a mar·ried wo·man

    Türkische aussprache

    ı merid wûmın

    Aussprache

    /ə ˈmerēd ˈwo͝omən/ /ə ˈmɛriːd ˈwʊmən/
Favoriten