Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
- Tom owns a lot of land just outside of Boston.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Çok daha iyi hissediyorum.
- I'm feeling a lot better.
Bir sürü arkadaşım var.
- I have a lot of friends.
Konserde bir sürü insan vardı.
- There were lots of people at the concert.