Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu.
- The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway.
Otobanda bir enkaz vardı.
- There was a wreck on the highway.
Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım.
- I enjoyed driving on the new highway.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Karayolları trafik kanununu bilmelisin.
- You must know the highway code.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
- After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Karayolunda oynamaya gidin, çocuklar!
- Go play on the highway, kids!
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
- Life is like a big highway.