a luxury no one can afford

listen to the pronunciation of a luxury no one can afford
Englisch - Türkisch

Definition von a luxury no one can afford im Englisch Türkisch wörterbuch

hate
nefret etmek

Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir. - To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.

Senden nefret etmek istemiyorum. - I don't want to hate you.

hate
{i} nefret

O, kocasından nefret etti. - She hated her husband.

Bazıları tartışmaktan nefret ederler. - Some people hate to argue.

hate
nefret duymak
hate
{i} kin
hate
{f} nefret et

Ondan nefret etmemin nedeni bu. - This is why I hate him.

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.

hate
beğenmemek
hate
hoşlanmamak
hate
{f} sevmemek
hate
bir kimseye düşman olmak
hate
{i} iğrenme
hate
{f} kin beslemek
hate
{f} istememek
hate
{f} iğrenmek
Englisch - Englisch
hate
a luxury no one can afford

    Silbentrennung

    a lux·u·ry no one Can af·ford

    Türkische aussprache

    ı lʌgjıri nō hwʌn kın ıfôrd

    Aussprache

    /ə ˈləgᴢʜərē ˈnō ˈhwən kən əˈfôrd/ /ə ˈlʌɡʒɜriː ˈnoʊ ˈhwʌn kən əˈfɔːrd/
Favoriten