Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.
Venedik'te her zaman çok turist vardır.
- In Venice, there are always lots of tourists.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
- There are lots of things I haven't told you yet.
Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi.
- Tom gave us lots to eat.
She made lots of new friends.