Englisch - Türkisch
Definition von a longboard im Englisch Türkisch wörterbuch
- log
- kütük
Onun evi kütüklerden yapılmıştır.
-His house was built of logs.
Tom ateşe bir kütük daha attı.
-Tom threw another log on the fire.
- log
- log cabin kütükten yapılmış kulübe
- log
- {i} kütük (kesilmiş ağaç gövdesi)
- log
- (Askeri) gemi jurnali
- log
- (Bilgisayar,Teknik) sistem günlüğü
- log
- (Askeri) güverte jurnali
- log
- (Bilgisayar,Teknik) sıralı kayıt
- log
- seyir defterine kaydetmek
- log
- logaritma
E'nin doğal logaritması 1'dir.
-The natural logarithm of e is 1.
Matematik sevmememe rağmen logaritma okumak zorunda kaldım.
-Although I didn't like math, I had to study logarithms.
- log
- (gemi/uçak/vb.) seyir defteri
- log
- {i} parakete
- log
- (İnşaat) kütük, kayıt
- log
- log (kuyu, sondaj logu)
- log
- (sistem) günlük, günlük tutmak
- log
- parakete/günlük/kütük
- log
- {i} den. parakete
- log
- kütük gibi şey veya adam
- log
- {f} den. seyir jurnaline kaydetmek
- log
- {f} seyir defterine yazmak
- log
- (isim) kütük, tomruk, parakete, gemi hız ölçeri, seyir defteri
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a longboard im Englisch Englisch wörterbuch
- tanker
- log
I know he hadn’t surfed on a log much in his childhood.
- longboard
- A large skateboard, measuring about 90 to 150 centimeters
- longboard
- to travel by longboard
- longboard
- A large surfboard, around 9 or 10 feet long with a wide nose
In the past three weeks on Victoria's Surfcoast I've ridden my longboard probably 90% of the time as well. — Coastalwatch.com.au.
- longboard
- log