Tom marulu parçaladı.
- Tom shredded the lettuce.
Tom alışveriş sepetine bir kutu parçalanmış peynir koydu.
- Tom put a bag of shredded cheese into his shopping cart.
Kağıdı parçalayıcıya attı.
- He tossed the paper into a shredder.
Tek bir parça delil yoktu.
- There wasn't a single shred of evidence.