Fakat ben bir parça et bile yemiyorum.
- But, I don't eat even a little bit of meat.
Sanırım Tom'dan bir parça öğrendik.
- I think we've learned a little bit from Tom.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
- I was a little bit disappointed.
Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
- You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
Could you move over just a scootch?.