Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
- Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
- When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
- I'm not a bit interested in chemistry.
Biraz sakinleşmelisin.
- You should relax a bit.
O bana biraz garip geldi.
- It's a bit strange to me.