Günahla kazanılırsa, onda herhangi bir kazanç olmaz.
- Acquired by sin - there's no profit within.
O günahının farkında değil.
- She is unconscious of her sin.
Beni affedin, zira ben günah işledim.
- Forgive me, for I have sinned.
Günah işledik, Tanrım, bizi affet.
- We have sinned, Lord, forgive us.
Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.
- In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.
Günahı suçla karıştırmayın.
- Do not mistake sin with crime.
Günah işledik, Tanrım, bizi affet.
- We have sinned, Lord, forgive us.
Beni affedin, zira ben günah işledim.
- Forgive me, for I have sinned.