Englisch - Türkisch
Definition von a large fowl, taylor's iron, simpleton im Englisch Türkisch wörterbuch
- goose
- kaz
O sık sık yabani kaz kovalamaya gider.
-He often goes off on wild goose chases.
Altın yumurtlayan kazı kesme.
-Don't kill the goose that lays the golden eggs.
- goose
- terzi ütüs
- goose
- argo poposuna vurmak
- goose
- parmakla
- goose
- {i} kaz. f., k.dili. poposuna parmak atmak
- goose
- aptal/kaz
- goose
- kazmak
- goose
- mankafa
- goose
- {i} kaz kafalı
Seni kaz kafalı, onların hepsini yanlış yapıyorsun!
-You goose, you're doing it all wrong!
- goose
- {i} ahmak
- goose
- {f} parmak atmak
- goose
- {f} parmaklamak
- goose
- {i} terzi ütüsü
- goose
- {ç} geese (gis)
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a large fowl, taylor's iron, simpleton im Englisch Englisch wörterbuch
- {n} goose
a large fowl, taylor's iron, simpleton
Silbentrennung
a large fowl, taylor's iron, sim·ple·tonAussprache
Resimler
Historie
Favoriten