Gezi çok fazla para gerektirir.
- The trip calls for a lot of money.
Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
- He knows a lot about butterflies.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Bir hayli mücevher satın aldın.
- You bought a lot of jewels.
Bilgisayarda bir hayli deneyimin var, değil mi?
- You have a lot of experience in computers, don't you?
O okulunu çok seviyor.
- She likes her school a lot.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Kahretsin, ben sadece yeni bir halı aldım ve kedi zaten onun üstüne kustu.
- Fuck, I just bought a new rug and the cat already puked on it.
Kahretsin. Zaten gelmek üzereyim.
- Fuck. I'm about to come already.
Senin planın çok miktarda para gerektirir.
- Your plan requires a large amount of money.
Çok küçük miktarda kütle çok miktarda enerjiye dönüştürülebilir ve bunun tersi de mümkündür.
- Very small amounts of mass may be converted into a very large amount of energy and vice versa.
I have a lot of things to say.
Roy Fuchs’ Assistant: I just heard there's a shitload of used cars coming this way.
They made a fuckload of money on that deal.