Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
- The doctor knew how to cope with an emergency like this.
Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu.
- This would be such a great place to raise kids.
Hiç bu kadar erken kalkmadım.
- I've never woken up this early.
Asla tekrar bu kadar geç kalma.
- Never be this late again.
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
- He often shuts himself up in the study and writes things like this.
İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim.
- This is how I learned English.