Englisch - Türkisch
Definition von a knot, a knob; a protuberance; a swelling im Englisch Türkisch wörterbuch
- node
- düğüm
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
-Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- node
- titreşim halinde bulunan bir ip veya telin hareketsiz noktalarından her biri
- node
- (Askeri) DÜĞÜM NOKTASI: Bir hareket ihtiyacının kaynaklandığı, ileri hareket için işleme tabi tutulduğu veya sınırlandırıldığı bir seferberlik sistemindeki bir mevki. Ayrıca bakınız: "nodal point"
- node
- romatizmadan meydana gelen katılık
- node
- (Bilgisayar) ağ
- node
- (Askeri) duran dalga profilinde
- node
- boğum noktası
- node
- çizge
- node
- şiş
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
-Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- node
- {i} bezecik
- node
- {i} yumru
- node
- {i} (Botanik) düğüm, nod
- node
- bir gökcismi yörüngesinin ekliptiği kestiği noktaların her biri
- node
- {i} (Tıp) nod, yumru, şiş
- node
- {i} (Bilgisayar) düğüm
- node
- {i} fiz. boğum
- node
- {i} boğum
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a knot, a knob; a protuberance; a swelling im Englisch Englisch wörterbuch
- node
a knot, a knob; a protuberance; a swelling
Silbentrennung
a knot, a knob; a protuberance; a swell·ingAussprache
Resimler
Historie
Favoriten