Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
- Do you see the bird on the telephone wire?
O kabloya dokunursan, şok geçirirsin.
- If you touch that wire, you'll get a shock.
Babana hemen bir telgraf gönder.
- Send a wire to your father right now.
Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
- Wire me at once, in case there should be an accident.
Tom üç yüz dolara Mary'ye elektrik tesisatı çekti.
- Tom wired Mary three hundred dollars.
Teller elektrik taşır.
- Wires carry electricity.
Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.
- Mary pulled out her knitting needles and started to knit.
Örgü şişlerimi çıkardım.
- I pulled out my knitting needles.
Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.
- The puppets are controlled by wires.