a kind of silk or satin

listen to the pronunciation of a kind of silk or satin
Englisch - Türkisch

Definition von a kind of silk or satin im Englisch Türkisch wörterbuch

say
{f} söylemek

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı. - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.

Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur. - It is hard to say which car is nicer.

say
{i} söz sırası
a kind of
tarafından
a kind of
bir çeşit

Şitaki bir çeşit mantardır. - A shiitake is a kind of mushroom.

say
söyle

Onu başka bir şekilde söyle. - Say it in another way.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

say
tutmak
say
{i} son söz

Ne yazık ki, Tom bununla ilgili son sözü söyleyen kişi değil. - Unfortunately, Tom isn't the one who has the final say on this.

Maalesef, Fadil'in bu konuda son sözü yok. - Unfortunately, Fadil doesn't have a final say on this.

say
{f} bildirmek

Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi. - I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.

say
(isim) söz, laf, son söz
say
{f} okumak (dua)
say
{f} farzetmek
say
{f} demek

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

Onu söyledim, ama onu demek istemedim. - I did say that, but I didn't mean it.

say
{f} etmek (dua)
say
etmek okumak bildirmek
say
{f} varsaymak
say
{f} (said) demek, söylemek
say
{i} denilen şey, söz
say
{f} tekrarlamak

Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın. - If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.

Englisch - Englisch
say
a kind of silk or satin

    Silbentrennung

    a kind of silk or sat·in

    Türkische aussprache

    ı kaynd ıv sîlk ır sätın

    Aussprache

    /ə ˈkīnd əv ˈsəlk ər ˈsatən/ /ə ˈkaɪnd əv ˈsɪlk ɜr ˈsætən/
Favoriten