Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.
- Art is the most intense mode of individualism that the world has known.
Bu, hurafenin modern bir biçimidir.
- That is a modern form of superstition.
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
- “The Satanic Verses” by Salman Rushdie is a real masterpiece of modern literature.
O mimar çok modern evler inşa ediyor.
- That architect builds very modern houses.
Şitaki bir çeşit mantardır.
- A shiitake is a kind of mushroom.
O Noel'de bana çok güzel bir uçak satın almak için yola çıktı.
- At Christmas she went out of her way to buy me a really nice model plane.
Bugün moda modellerinin çok zayıf olduğunu düşünüyorum.
- I think fashion models today are too thin.
Favori moda mankenin kim?
- Who's your favorite fashion model?
Modern yöntemler endüstriyi ilerletti.
- Modern methods have pushed industry forward.
Modern yöntemler sanayiyi geliştirdi.
- Modern methods improved industry.