O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- He worked from morning till night.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Şitaki bir çeşit mantardır.
- A shiitake is a kind of mushroom.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.