O, ne tür bir oyundur?
- What sort of play is it?
Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
- What sort of things do you do on weekends?
Ne çeşit bir evin var?
- What sort of house do you have?
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
- I spent several days sorting through her papers.
Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum.
- I want to sort this out once and for all.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız.
- We ought to sort the students' names alphabetically.
Ben onun tamamına sıralanmış olarak sahibim.
- I've got it all sorted.