Tom yaya geçidi üzerindeyken ona bir araba çarptı.
- Tom was struck by a car on the pedestrian crossing.
Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
- Yesterday a pedestrian was run over by a truck at this pedestrian crossing.
Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.
- The border crossing was crowded with people, many of whom were refugees.
Onun caddeyi geçişini gördüm.
- I saw him crossing the street.
Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.
- This bus stops at all railway crossings.