Sendika ücret taleplerinde mütevazı idi.
- The union was modest in its wage demands.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.
- Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.
Bizim takıma katılmak ister misin?
- Would you like to join our team?
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.
- There is no chance of a union between the two countries.
İtalya,Romanya,Portekiz,ve Yunanistan Müttefiklere katıldı.
- Italy, Romania, Portugal, and Greece joined the Allies.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
... So I'm going to start a race here and I'm going to join it ...
... Of course, you can also join the live discussion at whitehouse.gov/live. And we'll be pulling ...