Sendika ücret taleplerinde mütevazı idi.
- The union was modest in its wage demands.
Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
- The union has a dominant influence on the conservative party.
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
- My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
Bizim takıma katılmak ister misin?
- Would you like to join our team?
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.
- There is no chance of a union between the two countries.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
... in america to join us and do the same because we are stronger ...
... anyone not for example with with one or you can join ...